31 Ağustos 2009 Pazartesi

yarın trabzon yolcusuyuz..yeşille mavinin buluştuğu 'o yer' bekle bizi..

29 Ağustos 2009 Cumartesi

tutunma tutkusu..

yine tutundum bişeylere yine elimde kaldı.. sorun elimdedir belki, belki tutmasını bilmiyorumdur.. fazla asılıyorumdur belki, canını yakıyorumdur bırakmasın beni diye..ama öylece kalıyo işte elimde.. fırlatmıyorum bi kenara..belki adam gibi tutmasını öğrenirim bigün, o zamn o da sarılır bana sımsıkı.. belki de geç artık bişeyler öğrenmek için.. her tuttugum elimde kalacak artık.. elimde kalanlarla yaşamalıyım belki de hiç birsey tutmamalıyım artık hatta dokunmamalıyım hiçbirşeye.. kendim için onlara da acı vermemeliyim.. ilk başta onlar için gibi geliyor sonra elimde kalınca anlıyorum, dönüp bakıyorum geriye ben aslında herşeyi kendim için yapmışım, ben hiç bişey yapmamamış gibiydim oysa yasanırken ama çok şey yapmışım ardından bakınca.. evet bugün yine yapmamalıyım diyorum, bugün yine keşke diyorum biliyorum gelecekte de diyecegim.. öğrenmek zor artık.. elimde değil bazı şeyler galiba kontrol edemiyorum...

24 Ağustos 2009 Pazartesi

tanıdık bi duygu..

J.P.SARTRE AKIL ÇAĞI'ndan...


'' Sen kendini kısırlaştırmakla meşgulsün, sevgilim. Bugün uzun uzun düşündüm bunu. Ya! Evet, sende herşey tertemiz,pırıl pırıl, düzenli, sanki sabun kokuyorsun;etüvden çıkmış gibisin. Faydasız ya da kararsız, şüpheli, mide bulandıran en ufak şey yok sende. Öldürücü birşey bu. Yok, sakın bunu benim için yaptığını söyleme: Ben sadece bir aracım, sende kendini didikleme, kendini öğrenme tutkusu var. ''

19 Ağustos 2009 Çarşamba

yazasım var... yazmalıyım... yazsam ii olur.. yani ii olur gibi... ne biliym belki daa kotu olur.. ama iyi olsa sevinirim.. dönüp dönüp okurum bi daha sevinirim ama yok aklımda beni mutlu edecek kelimeler.. bazen geliolar sonra gidiolar.. hemen.. hic beklemeden.. arkalarına bakmadan.. bekliorum yenileri gelsin die.. gidenin arkasından aglayamadan yeni bi umut doluyo icime, böyle bi kısır döngü bu , gitmeler gelmeler.. gitmeler gelmeler... basım dönüo sanki midem bulanıo.. cakır keyfi gibi de degil , agır kokular var bulantının yanında.. bas donmesi , bas agrısına dogru ilerlemekte.. ordan da acıya gecer , bu da onun döngüsü.. hic bozmaz sırayı, acı seklinde baslayıp sonra hafiflemez hep daha da siddetlenir.. ama ben hep beklerim kelimelerimi , bu acıya ragmen dönecekler bana bilirim, acılarım olacaklar önce , sonra mutluluga dönüsecekler bas agrısına inat bi döngüyle..

18 Ağustos 2009 Salı

kaçış.....

12 Ağustos 2009 Çarşamba

ütopyalarım..

Ortadoğu dersi..tüm çabam uyumadan dersi tamamlayabilmek..Irak başlığı altında bu yazıyı yazıyorum..not tutyorum sanılıyor :D keske konularda biraz indirim yapsa,yetiştirmek zor olacak..bunu önceden düşünmeliydim..böyle olmamalıydı
Sıkıldım..insanlardan..en sevdiklerimin bile sevmediğim huyları olmasından..herkesin kendini düşünmesi ne garip..sürekli kendini dertlerini anlatıyorlar..keske birazda dinlemeyi bilseler..neyse siz anlatın ben dinlerim
Çok uykum geldi..çelişkileri aşmak gerekiyor..yapmam gerekenler yapmak istediklerim olsaydı güzel olurdu..niye böyle değil ki sanki ? güzel şeyler yazmak istiyorum..çok sevmek istiyorum insanları amakorkuyorum da onlardan..sınırlarından korkuyorum..acımasızca yargılamalarından,yaftalamalarından,dertlerime deger vermemelerinden boğuluyorum, hep kendilerini anlatmalarından sıkılıyorum..
Ortadoğuyu seviyorum ama 8.45te biraz ağır kaçıyo,uykum geliyo,gözlerimi taşıyamıyorum..ama anlatıyor buna aldırmadan, anlatmak daha eğlenceli olsa gerek..inanılmaz bir uyku..çok tatlı..aksi gibi en öndeyim,hoş sınıf boş nerde olsam farketmez..
Karmaşık olaylar..neden bu kadar hırslı ki insanlar ? kendi ülkeleriyle ürettikleriyle mutlu mutlu yasamak neden batıyor bunlara ? hersey şirinlerin köyündeki gibi güzel olsa keşke..şirin çileği toplamaya gitsek hergün..aşçı şirinin turtalarından yesek..gargamel korkumuzda olmasa,gökkuşağının altından geçse ve dünyanın en iyi insanı olsa o da.. fazla mı mutlu bi tablo oldu ? ne sakıncası var ki ?
Ama gerçekten karışık olaylar..aslında basit amaç belli ama benim 'insan' olarak anlam veremediğim olaylar..değer yargılarımla büsbütün çelişen olaylar..petrol,sömürge,çıkar..heryer işgal altında..en önemlisi de insanlar ölüyor ve 'devletin bekası' için bu mübah sayılıyor sonra da insan doğuştan kötü,günahkar deniyor..kılıflar uyduruluyor hiç zorlanmadan hiç utanmadan..demokrasi içinmiş savaş çocuklar içinmiş,öldürerek özgürlüğe kavuşturduklarını düşünüyorlar sanırım malum özgürlüğün ülkesi, ''adaletin temsilcisi '' ...hersey basit olsa keşke..para,petrol,çıkarlar bu kadar yer kaplamasa devletlerin geleceginde..tehdit algılamasa hiçbir ülke..insanların mutluluğu olsa tek politikaları..bir çocuğun ağlamaması için çırpınsa devlet..bu kadar büyük olaylara gerek olmasa..hegemonya,güç,çıkar,silahlanma ürkütücü değil mi ? körfez ülkeleri iliklerine kadar korkuyorlarmış İran'dan..acı değil mi ? ne gerek var..insanlar elele tutuşsa,birlik olsa uzansak sonsuza...Dubai şantiye halindeymiş..para hırsı işte otel yaptıkça doymuyor adamlar..güzel aslında otel yapın savaş yapmayın canı isteyen gidebilsin o 7 yıldızlı otellere ama denizlere dokunmayın sokmayın oraya o çakılları,toprakları para kazanmak için...onlar öyle kendi hallerinde çok güzel mahvetmeyin altındaki bilinmeyen hayatları...
E öğrenciye de acıyın biraz..5 gün kalmış sınava 1000 sayfa var okunacak..yazık değil mi bize yaz okulundayız şurda,millet dubai de otelde biz burda onların ne yaptığını,acımasızlıklarını,para hırslarını okuyoruz..tamam okuyalım da şimdi sırası mı ? bence değil..neyse belki iyi bir çocuk olursam,uyandığımda tüm bilgiler beynimde olur..gercekten iyi bir cocuk olucam,söz veriyorum.
Dün güldürürken düşündüren bi olay oldu..olay yerini terkettim hemen...düşünmek istedim..yer:merkez kantin,yemekten sonra çay içiyoruz,yan masada herseyi çok bildiklerini iddia eden milliyetçilikten bi haber ''aşırı milliyetçi'' grup oturuyor...muhabbetlerinin ne oldugunu bilmiyorum ama birden aralarından biri yüksek sesle Karl Marx kapitalizmin babası dedi..vay be dedim Marx'a bak sen..daha bilmediğim ne özellikleri var diye düşünmeden edemedim...sonra yine aynı çok bilmişlik ve anlam veremediğim bi kendine güvenle Adam Smith Almandır,sosyolojinin babasıdır dedi...vay be babalara bak..ne kadar ''cahilim'' değil mi ? babalardan habersizim...önce bastım tabi kahkahayı ama ağırıma gitti sonra..Atatürkçüyüm demeleri ağırıma gitti..Atatürkçüyüm demek ne demek ? körü körüne inanmak mı birilerine ?yoksa sadece bir gruba dahil olmak mı? evet onlar için böyle ,sürü halinde gezmelerinden de gayet açık..sürünün başından habersiz sorgulayamıyorlr bile..kim bilir belki o öğretmiştir Adam Smith'i,Karl Marx'ı...hoş bu insanların adının geçmesi bile garip muhabbetleri arasında...üniversite de olmasın böyle insanlar hatta mümkünse hiçbiyerde olmasınlar ama kim engelleyebilir ki ? ben engellerim belki birgün, olmaZ mı ? doğar doğmaz eğitsek insanları..ama bikaç neslin feda edilmesi lazım yeni,temiz bir toplum için..ama bende yalan olurum bu süre zarfında..belki de herşey yalan olur belki daha da talan olur...
Bilmiyorum belki de şirin baba yeni bir ixir bulur,gökyüzüne dogru sacarız,güneş alır kucagına ve yansıtır tüm insanlığın üzerine..sonra da hersey cok güzel olur..evet evet belki de cok iyi bir cocuk olursam bunların hepsi olur..

İyi ama hersey çok güzel olunca herşeyin cok güzel olacağı ne malum ??????

Yeni ütopyalarda görüşmek üzere ozaman..........................

4 Ağustos 2009 Salı

Hayalimizdeki evi çizdik yurt duvarlarına.........

sorular..

Yalnız kalamadım yine..kalınca ne bok oluo onu da bilmiom , mantıksızca bi ton şey geçio aklımdan yakalayamadığım bi hızda..çoğu yalnız kalmak isteme sebebimin dışında..üşüdüm sadece üşüdüm , bir sürü mantıksız şey düşündüm ve de..birilerini bekledim gelmedi..bu bile mantıksız değil mi?..canın sıkkın diye yalnız kalmak istiosun sonra da birilerinin gelmesini bekliosun..anlamıyorum ben bu psikolojiyi..suçu var mı gelmedi diye karşı tarafın?..bilmem ki durumu açıklayacak cümleler kurmaktan çok uzaktayım..herseyim dağılmış durumda..beynim,kalbim herseyim farklı çalışıyor..gercekleri kabullenememe aşamasındayım sanırım..her defasında başa sarıo,öğrenemiyoruz,kaçınılmaz sona alışamıyoruz bir türlü , alışamayacağız da hiçbir zaman..neden böyle birseye mecbur bırakıldığımızı anlasam belki daha kolay olacak herşey..ama kolay olmaması gerekiyor sanırım birseylerin..sormadan edemiyorum ama cevapta bulamıyorum..bu çok büyük bir acı..özellikle de tek varlığın oysa..neden bu kayıpları bu acıları yaşamak zorundayız?..neden hiçbirseyin cevabı yok?biz secmedik ki hiçbirşeyi,haberimiz bile yoktu olanlardan hatta olacaklardan da yok..öyleyse neyin cezası bu?..sabrımız deneniyormuş ama ne için?..sabırsızsam suçlu ben miyim ? ben istemedim ki böyle doğmak,böyle olmak..neden istemediğim sonuçlara katlanmak zorundayım o zaman,hiçbirseyi ben planlamamışken ?
Yine olanlar oldu,kalpler kırıldı,çok büyük kayıplar,hayalkırıklıkları yaşandı..umutlar,hayaller hepsi tek tek söndü,yıldızların safağa yenilmesi gibi..geriye kalan sadece acı ve cevapsız sorular...