18 Aralık 2009 Cuma

değişen hiçbirsey yok. aynı sıkıcılık devam ediyor. aynı boğuculuk. 2009'un son günlerini bu şekilde yaşıyorum. tek aktivite nefes alma çabası. kötüyüm. kendimin farkında değilim. mantıksız mı tüm bu hissettiklerim ? daha dogrusu gereksiz mi ? bilmem ki cevap bulsam zaten bişeylere mutlu uyanacağım sabahları, mutlu uyuyacagım.. sıkıştım kaldım buraya, ruhum dar bi odada hapsedilmiş sanki.. cin aralığına* kısılmış gibiyim.. ne oldugunu anlayamadan sürükleniorum ordan oraya, işin kötüsü buna son verecek gücümde yok. üzerine düşünmek külfet.. sanki nedenini bulmaktan korkar gibiyim.. buraları bırakıp gitsem, pesimden gelir mi bu kasvet ? muhtemelen evet.. nereye gitsem içimde beni boğan eller, görünmez ama çok güçlü.. hayatla bağlantımı kesiyor.. herseye çözüm çözümsüzlüğü kabullenip beklemek belki de.. yalnızım ben evet yalnızım.. kalabalığın içinde onlardan biriymiş gibi davranmam yalnızlığımı görmezden gelme çabam aslında.. gülen yüzler görüp bir umut beklemek anlamayacaklarını bile bile.. ruhumun sıkışan yerleri esir alınmayı bekliyor.. adını kasvet koydugum, boguculuk koydugum bu sey yalnızlık aslında .. ve bunun çözümü bende değil sanırım, bu işte elimdekiler ve beni mutlu etmiyor.. öyle ki şizofrenliğe özendiriyor bazen.. beni mutlu eden tipler yaratsam kafamda, takılsak onlarla, olur mu ki :)
baglanmak istiorum bir dosta, evet su sıralar ihtiyacım olan bu.. niye yalnızım ki ben ? hep böylemiydim yoksa ? bilmem ki.. hayat..


*cin aralığı hakkında bkz: http://www.uludagsozluk.com/k/cin-araligi/

1 yorum:

  1. baglanmak istiorum bir dosta, evet su sıralar ihtiyacım olan bu.. niye yalnızım ki ben ? hep böylemiydim yoksa ? bilmem ki.. hayat..

    Evet en güzel kelimeyi bulmşsnz. Aslında dost kelimesinin bilincinde olan asla yalnız olmayacktır.

    YanıtlaSil