23 Şubat 2009 Pazartesi

BİR GARİP HİKAYE..

Çok şey oldu...Herşeyden önce artık yeni bir dönem ki artık o da eskimeye yüz tuttu.Koskoca on günü yitip gitti.Ne kadar da cabuk yitip gidiyor herşey.Oysa bir hafta öncesinde herşey başlangıç aşamasındaydı,o hızla yitip giden günler,kavuşma anına dönüşmek için naz yapıyordu sanki bana.Dakikalar,saniyeler geçmek bilmiyordu.Kavuşma anından sonra,zaman yeminini bozdu sanki,hersey bir anda yaşandı ve bitti...
Çok ortasından daldım farkındayım ama bugün içimden geldiği gibi yazmak istiyorum.Milyonlarca düşünce,yakalayamayacağım bir hızda geçiyor beynimden,bunların hepsini anlatamayacak olmam kötü.
Duygularım o kadar taze ki...Ayrılık,özlem,kavuşma,aşk,acı,hüzün,mutluluk,heyecan hepsinin bir sentezini barındırıyor kalbim , dolayısıyla çok sağlıksız...3 yıl öncesinde bu şehirden ( Bursa) ayrılırken dünyanın en mutlu insanı olurdum,döndüğümde anladım ki özler olmuşum buraları...Bana ait birseyler sinmiş bu şehre,benligime yerleşmiş,son durağım olmuş.Ama herşeye rağmen eksiğim bu şehirde,bir yarım seviyor bu şehri bir yarım direniyor bu sevgiye var gücüyle...Çünkü bu şehir benim için ayrılık demek,özlem demek,hüzün demek,gözyaşı demek.İyi yönlerini ne kadar çoğaltmaya çalışsamda,terazinin hep iyi kefesine yüklensemde,gözlerini hergün görmemi engellediği için lanet ediyorum bu şehre,onun havasını solumak düşmanıma boyun eğmekmiş gibi geliyor,yine de savaşıyorum bu duyguyla ama gücüm tükenmekte hissediyorum...Her kavuşmanın yeni bir ayrılık olduğunu bilerek sarılmak daha da tüketiyor gücümü...Bu şehri sevmeyeceğim hiç bir zaman ama yaşacagım inatla,düşmanımı ezercesine...
Bu şehirde tutunmamı sağlayan tek neden, onunla aynı dünyada aynı gökyüzünün altında yasıyor olmam,aylar hatta yıllar sonra da olsa gözlerine yeniden bakıp ellerini yeniden tutma olasılıgımın olması...yüzyıllar sürsede beklemek bu şehir yenemeyecek beni...
Bu şehire karşı kendimi güçlü hissediyorum, her ne kadar bazen tükendiğimi hissettirse de bana toparlanmam uzun sürmüyor. Biliyorum ki biz kilometrelere inat bu şehre inat yaşatıyoruz ,yaşatacağız bize dair ne varsa...HERŞEYE İNAT YAŞAMAKTIR AŞK !
Bugün bambaşka şeyler anlatacaktım.Bir tatil hikayesi yazmaktı planım ama dedim ya çok taze duygularım,çok taze ayrılık,çok taze özlem...baktığımı görmüyor, dokunduğumu hissetmiyorum.Kalbim farklı yerlerdeyken beynim farklı konulara odaklanamıyor.
Dokunmadan sevmeyi öğrenmek o kadar da kolay değilmiş, sil baştan başlamakta öyle...hele de öğrenmek istemezken hiç.Ne var ki payıma düşen dokunmadan sevmek,cenneti görmeden cennette yaşamayı bilmekmiş...
Ve herşeye rağmen avunmak lazım bir şekilde,avutulmaya izin vermek lazım yaşayabilmek için ,dolayısıyla : EN GÜZEL AŞK ZOR OLANMIŞ......yersen :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder